Forumtagram Genel Forum Sitesine Hoş geldiniz!

Foruma Üye Olmadan, Konu açamaz, Yorum yapamaz ve Üyelerimizle Etkileşimde Bulunamazsınız. :)

Üye Ol!

İnsan Ömrü Maksimum Kaç Yıl?

Katılım
26 gün
Mesajlar
518
Tepkime puanı
590
Konum
Aksaray
Yaşlanmak, dünya üzerindeki tüm canlıların paylaştığı nadir gerçekliklerden biri. Ancak insanoğlu, tarihte hiç olmadığı kadar uzun yaşıyor. Bu büyük değişim, aşılar, antibiyotikler, halk sağlığı altyapısı, sağlık hizmetleri, hijyen, erken teşhis ve sağlık konusundaki artan farkındalıkla mümkün oldu.

Yine de çoğu insan 100 yaşına ulaşamıyor. Michigan Üniversitesi Sosyal Epidemiyoloji ve Nüfus Sağlığı Merkezi eş-direktörü Briana Mezuk'a göre, bu halk sağlığı ilerlemelerine rağmen ömür süresi sınırlı kalmaya devam ediyor.

Veriler gerileme gösteriyor​

COVID-19 pandemisinin başlamasından beş yıl sonra, ABD'deki ortalama yaşam süresi düştü. Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi'nin 2023 verilerine göre, Amerikan yerlilerinin ve Alaska yerlilerinin yaşam beklentisi 6,6 yıl azalarak 65,2'ye geriledi. Siyahi ve Hispanik Amerikalılar içinse bu düşüş yaklaşık dört yıl oldu: 70,8 ve 77,7 yıla geriledi. Asyalılar ve beyaz Amerikalılarda ise düşüş yaklaşık iki yıl oldu ve bu oranlar sırasıyla 83,5 ve 76,4 olarak kayıtlara geçti.

Mezuk bu konuda şöyle diyor: “Her şeyin bir sınırı olmalı. Bildiğimiz kadaryla ölümsüz olan hiçbir canlı yok. Ama yaşam süresi ve sağlıklı yaşam sürelerinde büyük farklılıklar var. Aslı sorulması gereken soru da bu: Ne kadar süre yaşayabiliriz ve bu süre zarfında hayatı yaşamaya değer kılan psikolojik, fiziksel ve sosyal kapasitelerimizi koruyabilir miyiz?

Bilimsel verilere göre, insan ömrü için doğal bir sınır var: 122 yıl. Bu sınır, 1997'de 122 yaşında ölen Jeanne Calment ile sabitlenmiş durumda. Bu süreyi geçebilen kimse henüz kaydedilmedi.

Harvard Yaşlanma Girişimi Direktörü William Mair, yaşam beklentisiyle yaşlanma hızının farklı kavramlar olduğunu vurguluyor. Yaşam beklentisini etkileyen faktörler arasında gelir düzeyi, eğitim, sağlık hizmetlerine erişim ve sistemik eşitsizlikler var. Irk temelinde bakıldığında, sistemik eşitsizlikler sağlık sonuçlarında olumsuz etkiler yaratıyor. Tıptaki ilerlemeler yaşam sürelerini uzatsa da, opioid krizleri ve pandemiler gibi halk sağlığı sorunları, yaşam sürelerinin üzerinde büyük bir etkiye sahip.

Biyolojik yaşlanma hızı ise vücudumuzun zaman içinde uğradığı hücresel hasarlar, genetik faktörler ve çevresel etkilerle şekilleniyor. Mezuk bu konuda “Birini bir odaya kitleyip hiçbir çevresel faktöre maruz bırakmasanız bile, biyolojik süreçler nedeniyle ölecektir” diyor. Ancak hepimiz bir balonun içinde yaşamadığımız için, güneş ışınları ve hava kirliliği gibi etkenlerle kaçınılmaz olarak karşılaşırız.

Bazı insanlar bu etkileri azaltmak için NAD+ enjeksiyonları, aşırı diyetler, plazma tedavileri ve sayısız takviye kullanımı gibi “biohacking” yöntemlerine başvuruyor. En uç örneklerden biri ise Bryan Johnson. Johnson, yaşlanmayı durdurma takıntısıyla tanınan bir milyoner ve bu amacı için yılda 2 milyon dolar harcıyor. Netflix belgeseli Don’t Die, Johnson’ın bu sürecini derinlemesine inceliyor.

Ancak Mezuk’un da dediği gibi: “Kontrol bir illüzyondur.” Yaşamını uzatmak için milyonlar harcayanlar olsa da, çoğu insan doğduğu koşullarla sınırlı. Fakirlik ve sistemsel eşitsizlikler gibi faktörler, insanın ne kadar yaşlanabileceğini belirleyen en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
 
Geri
Üst Alt