Forumtagram Genel Forum Sitesine Hoş geldiniz!

Foruma Üye Olmadan, Konu açamaz, Yorum yapamaz ve Üyelerimizle Etkileşimde Bulunamazsınız. :)

Üye Ol!

Konuya cevap cer

BEN "BÜTÜN "ÜM Evren bize, gözleyen kişinin de hep vazgeçilmez bir şekilde dahil edildiği, ayrılmaz enerji örnekleri bulunan, dinamik bir doku olarak görünür. Böyle bir evrende, hiçbir taraf soyutlanmamıştır. Bizler, bir "bütün"ün parçaları değiliz, bizler "bütün "üz. Madem ki bütün parçalar birbirlerine bölünmez bir şekilde bağlı ve hareketlilikleri bütün sistemle ilgili, enerjiden bahsederken "bütün"ü ele almalıyız. Bir başka deyişle, ilgilendiğimiz, dokunduğumuz, yaşadığımız her şey "bü-tün"ü, yani içinde bulunduğumuz evreni etkiler. Bütün yaşananlar birbiriyle ilgilidir. Bu algılama evresinin bilincine varınca, zaman içindeki yerleri ne olursa olsun bütün olayların da bilincine varabiliriz. Böylece, daha önceki davranışlarımızı tekrar gözden geçirebileceğimiz gibi, olası gelecek olayları da görebiliriz (önsezi). Buna karşın, "ben"in anlamını tekrar ele aldığımızda, hemen bizi bütünden ayıran bir ikileme düşeriz. Tüm yaşamımız bu ikilemin üzerine kuruluyken, bu karşılıklı ilişkiyi yaşamak kolay değildir. Holistik (bütüncül) bilinç, doğrusal zamanın ve üç boyutlu uzayın dışında yer alır ve bu yüzden, kolayca ayırt edilemez. Demek ki, holistik yaşamı tanımak için, onu önce uygulamalıyız. Meditasyon, doğrusal dönüşümün sınırlarını aşmanın ve her şeyin birbiriyle olan ilişkisini anlamanın yollarından biridir. Bu gerçeği sözle anlatmak - kelimeleri doğrusal bir şekilde kullandığımız için - çok zordur. Đşi kolaylaştırmada bize yardım edecek bir sözlük geliştirmeliyiz. Japon Zen meditasyonunda üstatlar koan 'lar kullanırlar. Bunlar, öğrencilerin doğrusal zamanın sınırlarını aşmak amacıyla yoğunlaşacağı kısa söz gruplarıdır. Đşte koan'a bir örnek: "Alkışlayan tek el, nasıl ses çıkarır?" "Đnsanoğlu, evren denilen bütünün bir parçasıdır. Uzay ve zamanla sınırlanmış bir parçanın. Kişiliğini, düşüncelerini, duygularını, geri kalandan ayrıymış gibi algılar. Orada söz konusu olan, bilincini etkileyen Bir çeşit optik yanılsamadır. Bizim için, bu yanılsama, bize yakın bazı kişilere karşı olan sevgimiz kadar, kişisel arzularımızı da sınırlayan bir hapis gibidir. Görevimiz, bütün canlıları ve tüm güzelliğiyle doğayı içine Alacak kadar, merhamet çemberimizi genişleterek Bu hapisten kurtulmak olmalıdır. Kimse bu noktaya tam olarak gelemeyebilir ama, Böyle bir amacın peşinden koşmak, içinde yine de, kısmen bir özgürlük ve temelde iç huzuru barındırır."


Albert Einstein


Bot olmadığınız anlamamız için Ankara Plakasını Yazınız
Geri
Üst Alt