Forumtagram Genel Forum Sitesine Hoş geldiniz!

Foruma Üye Olmadan, Konu açamaz, Yorum yapamaz ve Üyelerimizle Etkileşimde Bulunamazsınız. :)

Üye Ol!

Herkes kendi yüreği kadar anlar, yürek yazar, dil susar….

Sabahları annemin patetes kızartması kokusuyla uyanmak.

Markete ekmek almaya gitmemek için kardeşimle didişmelerimiz geldi aklıma.

Babamla ve annemle aynı masada oturduğumuz günleri özlüyorum.
 
“İnsan hayatı kaderin ne garip cilvesidir!

Şartlar değişince insanın içinden ne de gizli, değişik değişik duygular çıkıyor!

Bugün sevdiğimizden ertesi gün nefret ediyor, Bugün aradığımızdan ertesi gün kaçıyor,

Bugün dilediğimizden ertesi gün korkuyoruz.”
 
Yazmak ve duygularınızın kelimelere dönüşmesi, daha çok okudukça ve yazdıkça içinizdekilerin daha güzel kelime ve cümlelere dönüşmesi, içinizdeki soyutlukların bir nebze olsun somutlaşması ve böylece onlara dokunabilmeniz, yerleştirebilmeniz, kafanızın içini toparlayıp tozunu almak ve mis gibi temizlik kokusunda dinlenmek...
 
Bana benzeyenlerden,benim düşündüklerimi söyleyen,benim gibi hareket edenlerden hep korkarım...çok yaklaşmam onlara insanoğlu arayış içindedir, inandıklarının arkasından koşuşturur...koşudan sonra netice yanlışlıksa, bu sana tecrübe olarak geri döner...acılıdır biraz ama iyidir iyi hayatımda öyle büyük hatalar yapmadım.

Her büyük hatanın ardında bir "gaza geliş" vardır ve ben eminim ki bana benzeyen kaynaklardan aldığım bilgilerle, inanışlarla fena gaza gelebilirim...bu yüzden çok temkinli yaklaşırım ben gibisine...hayal gibi yaşanır bu inanışla günler,güçlü hissettirir kendini..
 
Kabullenmek ve yüzleşmek herzaman güvenimizi artırır.

İnsan, zaman zaman kendini okuyup eleştirmeli, tartmalı, yargılamalı gerekirse.

Çözüm odaklı yollar daha kolay olacaktır.

Gereksiz ve rahatsız olan her ne varsa hepsini tek tek çıkartmalı.

Gerekli olanları tekrar yerleştirmeli....
 
Artık maddi materyaller önemini manevi olgulara bıraktı…
Yada ne biliyim her şeye herkese değer verip üzmüyorum kendimi..
Haddinden fazla…
Anlam yüklemiyorum kimseye taşıyamayacaksa ..
Sağlığım öncelik oldu sonra sevdiklerim ve sevenlerim…
Hayatımdan ebediyen ayrılan sevdiklerim geldikçe aklıma
Yada hastane odasında yaşamak uğruna mücadele edenleri düşününce..
Her şey ne kadar boşmuş meğer diyorum kendime…
Yaşam ben istersem rüya
İstemezsem kabus olurmuş bana
Bunu öğrendim yaşadıkça…
Şimdi kendi rüyamı kendim yazdım yaşıyorum
Rüyama girecekleri özenle seçiyorum…
Çünkü artık huzur bozanlara değil
Huzur verenlere hayatımın kapısını açıyorum…
 
Ama dünsüzlüğüme rağmen

Tek ayak üzerinde kaç cezalı

İç çekişime geçti deyip;

Altını çizdiğim cümlelerle özlediğim doğrudur…
 
İyilik seninle başlar; mesela kendini seversin, sevgiyi hissettireni seversin.Seni önensemeyeni, değersiz hissettireni değil.Takdir etmeyi seversin hasetliği değil…

Önceliğin sen olursun, başkaları değil.Güzel olanı görürsün, aksilikleri değil.

Kendini seversen; kendi hikayenin kahramanı olursun.Başkalarının hikayesinin figüranı değil…
 
İnsan bazen çok konuşmayı çok görüşmeli durdurmalı. Kabuğuna çekilip bazen istirahat etmeli.

Sonra durduğu yerden bakmalı , hayatın akışına, insanın bakışına…
 
Eskiden beni anlamayanlara kendimi ısrarla anlatma çabalarımı düşünüyorum da.
Şimdilerde gülüp geçiyorum o günlerin her anına…

Yılların geçmesi değil de yaşanmışlık dediğimiz şey, tecrübe ve olgun davranabilmeyi beraberinde getiriyor…

Düşününce;
Tek bir kelimemi bile hak etmeyen insanlara ne çok gereksiz yere nefes tükettiğimi düşünüyorum da;

Yazık olmuş diyorum sadece…
 
Geri
Üst Alt